01.11, 2011 Tarihli Bayındırlık ve İmar Komisyon Raporları

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

01

01/11/2011-190

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 568 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz Merkez Hamidiye Mahallesi, Ahırsuyu Mevkiinde bulunan bölgede modern şehircilik ilkelerine uygun olarak, kamu yararının düşünülerek imar plan değişikliğinin yapılması isteği incelendi.

           Söz konusu olan yer imar planlarımızda konut dışı kentsel çalışma alanında kalmaktadır.

           Şehrimizin büyümekte olan kısmında olan bu bölge vatandaşlarımızın konut ihtiyacını karşılayacağından imar plan değişikliğinin yapılması kamu yararına olacaktır.

           Bu sebepten dolayı imar plan değişikliğinin 3194 sayılı İmar Kanunun 8.b maddesine uygun olarak onanması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

02

01/11/2011-191

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 566 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz Merkez Çetinkaya Mahallesi, 21K-3A, 21K-3C, 21K-3D pafta, 4199 ada 1 parsel ile 4197 ada 1 ve 2 parsellerde bulunan Çadırkent Alanında imar plan değişikliği yapılması isteği incelendi.

           Söz konusu olan bölgede Karayolları Genel Müdürlüğü büyük bir yatırım yapmak istediğinden ve Karayollarının şehrimize daha iyi bir hizmet verebilmesi için bu alanın Karayolları Hizmet Alanı olarak değiştirilmesi kamu yararına olacaktır.

           Bu sebepten dolayı imar plan değişikliğinin 3194 sayılı imar kanunun 8.b maddesine uygun olarak onanması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

03

01/11/2011-192

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 579 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İç İşleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün 11.10.2011 Tarih ve 25197 Sayılı yazıları ile ilave imar planı yapılması düşünülen Belediyemiz mücavir alanında 153.6 hektarlık alanda kamu yararı kararı alınması gerekli görülen pafta ve parsellerin açıkça belirtildiği Belediye Meclis Kararı alınması isteği incelendi. 

           Hizmet alımı yapmış olduğumuz A Grubu Şehir Plancımızın görüşü şöyledir:

           "Uygarlığın gelişiminden beri, tarımsal alanlarda, doğa yasaları ve insan kullanımı arasında bir denge vardır. Ancak, ortaya çıkan teknolojik değişim, nüfus artışı, yoğunluğu ve kentlerdeki hızlı gelişmeler bu dengeyi bozmuş, bunun sonucunda da, doğal kaynakların hızla tüketilmesi süreci başlamıştır. Toprak da, geçmişten günümüzde değin, en fazla yok edilen doğal kaynaklardan birisidir. Yeniden üretilme imkanının olmaması ve insanın temel gereksinimlerini karşılayan tarımsal üretimin kaynağı olmasına rağmen, sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz yok edilmektedir. Toprak, sahip olduğu doğal potansiyeli dışında, aynı zamanda, yapay çevreyi yani insan uygarlıklarını da barındırmaktadır.

           Toprağın önemi, toprağın ekonomik ve toplumsal işlevinden kaynaklanmaktadır. Toprak, bir üretim faktörü olarak tarım ve sanayi için göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra, toprağın mekansal yerleşim için de gerekli olması, yerleşim sorunlarının temel konusunu da toprak yapmıştır. İnsanın kente yaptığı her türlü fiziksel müdahale aynı zamanda toprağı ilgilendirmekte, mekansal kullanım kararları bir anlamda toprağın kullanış biçimini de belirlemektedir. Diğer bir deyişle, çeşitli süreçler sonucu üretilen her kentsel işlev, belirli bir kentsel toprağa gereksinim yaratmaktadır.

           Ulaşım - iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte, kentler arası mekansal örgütlenmede dönüşümler yaşanmış, toplumsal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramıştır. Böylece, kentler giderek genişlemeye ve yayılmaya başlamış, çevre yerleşmelere doğru gelişimini devam ettirmiş ve oluşan yeni örgütlenmeye paralel olarak da, bazı kentsel fonksiyonlar metropoliten kentin yerleşim alanı sınırının dışında yer seçmeye başlamıştır. Bunu sonucunda, sürekliliği olmayan, arada kullanılmayan alanların bulunduğu, birbirinden kopuk bir yerleşim örüntüsü oluşmaya başlamış ve kentler bir şekilde saçaklanmaya başlamıştır.

           Kaynaklara bağlı yer seçimi ve buna bağlı büyümelerde kentsel saçaklanmayı zorlamaktadır. Bugün Ömer Gecek havzasının termal turizme açılmak üzere planlaması bunun örneklerinden biridir. Doğal kaynağın varlığı, sonrasında bunun işlenmesi, ekonomik katkısı vb. süreçler, Afyonkarahisar kentinin büyümesini şekillendirmektedir.

           Kentlerden dışa doğru gelişen saçaklanmalar önce yakın çevredeki kırsal yerleşmeler ve tarım alanlarının niteliklerini değiştirir, bu alanları yarı kırsal yarı kentsel çevrelere dönüştürür.

Kırsal alanda dağınık şekilde yer seçen kentsel kullanışlar oluşmaya başlar, ancak yine de bu alanlarda kırsal aktiviteler bir süre daha devam eder. Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur. Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır. Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir. İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

 

 

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

           İçerisinden karayolu, demiryolu gibi altyapı tesisleri geçirilerek bir kısmının kamulaştırılması, toprağa dayalı sanayilerin hammadde alım yerleri olarak bölünüp küçük parçalara ayrılması gibi nedenlerle bozulmaktadır. Bunun sonucunda, arazi bütünlüğü bozulan ve küçülen tarım alanlarında toprak işleme, bakım gibi bazı faaliyetler yerine getirilememekte, bu durumda üretim azalmakta ve çiftçi de arazisini satarak tarımsal faaliyeti terk etmektedir. Ayrıca, spekülatif amaçlarla arazi alım satımı da, tarımsal açıdan işlenmesi ekonomik olmayan parselleri ortaya çıkarmaktadır.

           Bu nedenle özellikle tarım topraklarının büyüyen saçaklanan parçaları arasında ya da çeperlerinde yer alan tarım alanlarının imara açılmasının engellenmesi yerine kontrollü planlanmasına izin verilmesi daha doğru bir karar olacak ve tarım topraklarının geri dönülemez bir biçimde elden çıkmasının önüne geçilmesi olanaklı olabilecektir. Burada kastedilen kent ve kentsel tarım kavramlarının hayata geçirilmesinin önünün açılmasıdır. Özellikle Muttalip Bağları ve Çakır köy alanlarında 5000 metrekarenin altında ifrazın engellenmesi,  % 5-10 gibi tarımsal amaçlı ya da tek ailenin ikamet edeceği kadar yapılaşmaya olanak verilmesi, geleceğe yönelik spekülasyonlara son verecek düzenlemelerdir.

           Tarım topraklarının korunması konusu, hem dünya hem de ülkemizde hep üzerinde konuşulan, bazı düzenlemelerle gerçekleştirilmeye çalışılan bir sorun olsa da, uygulamada önemli etkinlikler sağlandığını gözlemek güçtür. Kentsel tarım konusu bugün gelişmiş ülkelerde de çok konuşulan ve çözüm olarak tartışılan konuların başında yer almaktadır.

           Kentsel tarımı kırsal alanda yapılan tarımdan ayıran özellik ise, kentsel tarımın kentsel ekonomik ve ekolojik sistem içerisinde yer almasıdır. Dolayısıyla, günümüzün mevcut kentleşme anlayışında kent içerisinde yer almadığını belirttiğimiz tarım kavramı, kentsel tarım yaklaşımı ile birlikte yeniden kentle bütünleşmeye başlamaktadır.

           Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde, günümüzde özellikle gelişmiş ülke kentlerinde önemli yer tutmaya başlayan kentsel tarım aktivitesi, tarımı yeniden kentin vazgeçilmez ayrılmaz parçası haline getirebilir. Böyle bir durumda, kent için akılcı, düzenli gelişme politikaları uygulanıp, yeterli kentsel arsa üretimi de sağlanabilirse, kentsel çeperlerdeki tarım topraklarının korunmasında başarı yakalanabilir.

           Sonuç olarak, bu düşüncelerle Afyonkarahisar kent bütünü imar planı ölçeğinde kentsel gelişme ve tarım alanlarının korunması dengesi bilimsel olarak değerlendirildiğinde;  Kentin yayılan alanları arasında ve plan çeperlerinde bulunan  halihazır harita alanı içinde kalan, kuru mutlak tarım alanlarının kullanım şartları belirlenerek imar planı içine alınması ve imar denetimine alınmasında kamu yararı vardır. Kütahya yolu, İzmir yolu , Ankara Yolu, Konya yolu gibi kentten çıkan karayolları güzergahlarının sağında ve solunda yer alan araziler üzerindeki spekülatif baskılar ve karayolunun kirleticiliği vb. çevresel etkilerde gözetilerek belli bir derinlikteki arazinin imara açılmasında kamu yararı vardır kanısındayım."

           Bu görüşler dikkate alınarak komisyon tarafından kamu yararı kararı alınması için söz konusu pafta ve parseller; İlimiz Merkez Deper Köyü 13 pafta 1023 parsel,

18 pafta 1024, 1027, 1028, 1062, 2963, 2968, 2980, 3014, 3027, 3029, 3033, 3054, 3061, 6780 parseller, 19 pafta 1126, 1127, 1128, 1129, 1139, 1140, 1141, 2983, 3043, 3048, 3097, 3104, 3107, 3130, 6359, 6360 parseller,21 pafta 1143, 1144, 1145, 1146, 1147, 1148, 1149, 1150, 1151, 1152, 1153, 1154, 1155, 1157, 1158, 1159, 1174, 1175, 1176, 1177, 1178, 1179, 1180, 1181, 1182, 1183, 1184, 1185, 1208, 1216, 2987, 2990, 3000, 3051, 3066, 3075, 3089, 7181, 7182 parseller,22 pafta 1209, 1212, 3018, 3019, 3026, 3031, 3037, 3040 parseller,

27 pafta 1391, 1392, 1393, 1394, 1396, 1397, 1400, 1401, 1402, 1403, 1404, 1406, 1407, 1408, 1409, 1410, 1412, 1413, 1414, 1415, 1417, 1418, 1419, 1420, 1421, 1422, 1423, 1424, 1425, 1428, 1430, 1431, 1432, 1433, 1434, 1436, 1438, 1439, 1440, 1443, 1446, 1447, 1448, 1449, 2948, 2949, 2950, 2951, 2952, 2953, 2954, 2955, 3142, 3314, 3315, 3467, 3468, 3639, 3640, 3641, 3642, 3643, 3644, 5993, 5994, 5995, 5996, 6343, 6344 parseller, 28 pafta 1441, 1444, 1445, 1450, 1452, 1453, 1454, 1455, 1456, 1457, 1458, 1459, 1460, 1461, 1462, 1463, 1464, 1465, 1467, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472, 1473, 1474, 1475, 1476, 1477, 1478, 1479, 1480, 1481, 1482, 1483, 2908, 2909, 2927, 2928, 2929, 3144, 3145, 3633, 3634, 3635, 3636, 3637, 3638, 5397, 5398 parseller, 29 pafta 1487, 1488, 1489, 1490, 1491, 1492, 1494, 1495, 1496, 1497, 1498, 1499, 1500, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510, 1511, 1512, 1513, 1514, 1515, 1516, 1517, 1518, 1519, 1520, 1521, 1523, 1524, 1525, 1526, 1530, 1534, 1535, 1544, 3012, 3013, 6355, 6356, Parsellerde 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesine uygun olarak ilave imar planı yapılması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

04

01/11/2011-193

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 567 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz Çakır Köyünün mücavir alan sınırları içerisinde kalan kısmında modern şehircilik ilkelerine uygun olarak, kamu yararının düşünülerek imar plan değişikliği ve ilave imar yapılması isteği incelendi. 

           Hizmet alımı yapmış olduğumuz A Grubu Şehir Plancımızın görüşü şöyledir:

"Uygarlığın gelişiminden beri, tarımsal alanlarda, doğa yasaları ve insan kullanımı arasında bir denge vardır. Ancak, ortaya çıkan teknolojik değişim, nüfus artışı, yoğunluğu ve kentlerdeki hızlı gelişmeler bu dengeyi bozmuş, bunun sonucunda da, doğal kaynakların hızla tüketilmesi süreci başlamıştır. Toprak da, geçmişten günümüzde değin, en fazla yok edilen doğal kaynaklardan birisidir. Yeniden üretilme imkanının olmaması ve insanın temel gereksinimlerini karşılayan tarımsal üretimin kaynağı olmasına rağmen, sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz yok edilmektedir. Toprak, sahip olduğu doğal potansiyeli dışında, aynı zamanda, yapay çevreyi yani insan uygarlıklarını da barındırmaktadır.

           Toprağın önemi, toprağın ekonomik ve toplumsal işlevinden kaynaklanmaktadır. Toprak, bir üretim faktörü olarak tarım ve sanayi için göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra, toprağın mekansal yerleşim için de gerekli olması, yerleşim sorunlarının temel konusunu da toprak yapmıştır. İnsanın kente yaptığı her türlü fiziksel müdahale aynı zamanda toprağı ilgilendirmekte, mekansal kullanım kararları bir anlamda toprağın kullanış biçimini de belirlemektedir. Diğer bir deyişle, çeşitli süreçler sonucu üretilen her kentsel işlev, belirli bir kentsel toprağa gereksinim yaratmaktadır. Ulaşım - iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte, kentler arası mekansal örgütlenmede dönüşümler yaşanmış, toplumsal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramıştır. Böylece, kentler giderek genişlemeye ve yayılmaya başlamış, çevre yerleşmelere doğru gelişimini devam ettirmiş ve oluşan yeni örgütlenmeye paralel olarak da, bazı kentsel fonksiyonlar metropoliten kentin yerleşim alanı sınırının dışında yer seçmeye başlamıştır. Bunu sonucunda, sürekliliği olmayan, arada kullanılmayan alanların bulunduğu, birbirinden kopuk bir yerleşim örüntüsü oluşmaya başlamış ve kentler bir şekilde saçaklanmaya başlamıştır.

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

           Kaynaklara bağlı yer seçimi ve buna bağlı büyümelerde kentsel saçaklanmayı zorlamaktadır. Bugün Ömer Gecek havzasının termal turizme açılmak üzere planlaması bunun örneklerinden biridir. Doğal kaynağın varlığı, sonrasında bunun işlenmesi, ekonomik katkısı vb. süreçler, Afyonkarahisar kentinin büyümesini şekillendirmektedir.

Kentlerden dışa doğru gelişen saçaklanmalar önce yakın çevredeki kırsal yerleşmeler ve tarım alanlarının niteliklerini değiştirir, bu alanları yarı kırsal yarı kentsel çevrelere dönüştürür.

Kırsal alanda dağınık şekilde yer seçen kentsel kullanışlar oluşmaya başlar, ancak yine de bu alanlarda kırsal aktiviteler bir süre daha devam eder. Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur.               Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır.

Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir

           İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

İçerisinden karayolu, demiryolu gibi altyapı tesisleri geçirilerek bir kısmının kamulaştırılması, toprağa dayalı sanayilerin hammadde alım yerleri olarak bölünüp küçük parçalara ayrılması gibi nedenlerle bozulmaktadır. Bunun sonucunda, arazi bütünlüğü bozulan ve küçülen tarım alanlarında toprak işleme, bakım gibi bazı faaliyetler yerine getirilememekte, bu durumda üretim azalmakta ve çiftçi de arazisini satarak tarımsal faaliyeti terk etmektedir. Ayrıca, spekülatif amaçlarla arazi alım satımı da, tarımsal açıdan işlenmesi ekonomik olmayan parselleri ortaya çıkarmaktadır.

           Bu nedenle özellikle tarım topraklarının büyüyen saçaklanan parçaları arasında ya da çeperlerinde yer alan tarım alanlarının imara açılmasının engellenmesi yerine kontrollü planlanmasına izin verilmesi daha doğru bir karar olacak ve tarım topraklarının geri dönülemez bir biçimde elden çıkmasının önüne geçilmesi olanaklı olabilecektir. Burada kastedilen kent ve kentsel tarım kavramlarının hayata geçirilmesinin önünün açılmasıdır. Özellikle Muttalip Bağları ve Çakır köy alanlarında 5000 metrekarenin altında ifrazın engellenmesi,  % 5-10 gibi tarımsal amaçlı ya da tek ailenin ikamet edeceği kadar yapılaşmaya olanak verilmesi, geleceğe yönelik spekülasyonlara son verecek düzenlemelerdir.

Tarım topraklarının korunması konusu, hem dünya hem de ülkemizde hep üzerinde konuşulan, bazı düzenlemelerle gerçekleştirilmeye çalışılan bir sorun olsa da, uygulamada önemli etkinlikler sağlandığını gözlemek güçtür. Kentsel tarım konusu bugün gelişmiş ülkelerde de çok konuşulan ve çözüm olarak tartışılan konuların başında yer almaktadır.

           Kentsel tarımı kırsal alanda yapılan tarımdan ayıran özellik ise, kentsel tarımın kentsel ekonomik ve ekolojik sistem içerisinde yer almasıdır. Dolayısıyla, günümüzün mevcut kentleşme anlayışında kent içerisinde yer almadığını belirttiğimiz tarım kavramı, kentsel tarım yaklaşımı ile birlikte yeniden kentle bütünleşmeye başlamaktadır.

           Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde, günümüzde özellikle gelişmiş ülke kentlerinde önemli yer tutmaya başlayan kentsel tarım aktivitesi, tarımı yeniden kentin vazgeçilmez ayrılmaz parçası haline getirebilir. Böyle bir durumda, kent için akılcı, düzenli gelişme politikaları uygulanıp, yeterli kentsel arsa üretimi de sağlanabilirse, kentsel çeperlerdeki tarım topraklarının korunmasında başarı yakalanabilir.

           Sonuç olarak, bu düşüncelerle Afyonkarahisar kent bütünü imar planı ölçeğinde kentsel gelişme ve tarım alanlarının korunması dengesi bilimsel olarak değerlendirildiğinde;  Kentin yayılan alanları arasında ve plan çeperlerinde bulunan  halihazır harita alanı içinde kalan, kuru mutlak tarım alanlarının kullanım şartları belirlenerek imar planı içine alınması ve imar denetimine alınmasında kamu yararı vardır. Kütahya yolu, İzmir yolu , Ankara Yolu, Konya yolu gibi kentten çıkan karayolları güzergahlarının sağında ve solunda yer alan araziler üzerindeki spekülatif baskılar ve karayolunun kirleticiliği vb. çevresel etkilerde gözetilerek belli bir derinlikteki arazinin imara açılmasında kamu yararı vardır kanısındayım."

           Bu görüşler dikkate alınarak komisyon tarafından kamu yararı kararı alınması için söz konusu pafta ve parseller; Çakır Köyü 4 pafta 289-382-383-384-385-386-387-390-391-392-393-394-395-396-397 parseller Çakır Köyü 5 pafta 371-372-378-388-389-398-399-400-401-402-403-404-405-406-408-409-410-411-412-413-414-415-416-417-419-420-421-1572-1573-1628-1629-1630-1631-1632 parseller Çakır Köyü 8 pafta 956-957-958-1534-1535 parseller Çakır Köyü 9 pafta 865-866-867-868-869-870-872-873-874-875-876-877-878-879-880-1793-1794 parseller Çakır Köyü 11 pafta 959-960-961-962-963-964-965-968-969-970-971-972-973-974-975-976-977-978-979-980-981-982-983-984-985-986-987-988-989-990-991-992-993-994-995-996-997-998-999-1000-1001-1002-1003-1004-1005-1006-1007-1008-1009-1010-1011-1012-1013-1015-1016-1054-1073-1074-1075-1076-1077-1078-1079-1080-1081-1082-1083-1084-1086-1087-1088-1089-1090-1683-1684-1685-1718-1719-1720-1747-1748-1769-1770-1788-1789-1790-1791-1792 parseller Çakır Köyü 12 pafta 1017-1018-1019-1020-1024-1025-1026-1027-1028-1029-1030-1031-1032-1033-1034-1035-1036-1037-1039-1041-1042-1043-1044-1045-1046-1047-1048-1049-1050-1051-1052-1053-1055-1058-1059-1060-1061-1062-1063-1064-1065-1066-1067-1068-1069-1070-1071-1072-1091-1092-1093-1094-1095-1096-1097-1098-1099-1102-1103-1104-1105-1106-1107-1108-1109-1110-1111-1112-1113-1114-1115-1116-1117-1118-1119-1120-1121-1122-1123-1124-1125-1126-1127-1128-1129-1556-1557-1574-1575-1641-1642-1663-1664-1665-1666-1716-1717-1732-1733-1734-1760-1761 parseller, Çakır köyü 13 pafta,

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

1134-1135-1136-1138-1140-1141-1142-1143-1144-1145-1155-1166-1167-1168-1169-1170-1171-1172-1173-1174-1175-1177-1178-1199-1200-1202-1206-1207-1208-1209-1210-1211-1212-1213-1214-1215-1216-1217-1218-1219-1221-1222-1223-1224-1225-1226-1227-1228-1230-1231-1232-1233-1234-1235-1236-1237-1238-1239-1240-1241-1242-1646-1647-1256-1257-1258-1259-1260-1261-1262-1263-1264-1667-1668-1669-1686-1687-1692-1693-1694-1695-1696-1804-1805-1806-1807-1948-1999-2000-2001-2002-2003-2013-2018 parseller Çakır Köyü 14 pafta 1131-1132-1147-1148-1149-1151-1152-1153-1154-1155-1156-1157-1158-1159-1160-1161-1162-1163-1164-1243-1244-1245-1246-1247-1248-1249-1250-1251-1252-1254-1255-1265-1266-1638-1639-1640-1690-1691-1739-1743-1815-1816-1817 parseller Çakır Köyü 21 pafta 1904-2026-2051-2052-2054-2055-2056-2057-2058-2060-2061-2062-2063 parsellerde 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesine uygun olarak imar plan değişikliği ve ilave imar planı yapılması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

05

01/11/2011-194

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 569 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz İzmir - Konya çevre yolunun geçtiği kısımlarda modern şehircilik ilkelerine uygun olarak kamu yararının düşünülerek imar plan değişikliği yapılması isteği incelendi. 

           Hizmet alımı yapmış olduğumuz A Grubu Şehir Plancımızın görüşü şöyledir:

"Uygarlığın gelişiminden beri, tarımsal alanlarda, doğa yasaları ve insan kullanımı arasında bir denge vardır. Ancak, ortaya çıkan teknolojik değişim, nüfus artışı, yoğunluğu ve kentlerdeki hızlı gelişmeler bu dengeyi bozmuş, bunun sonucunda da, doğal kaynakların hızla tüketilmesi süreci başlamıştır. Toprak da, geçmişten günümüzde değin, en fazla yok edilen doğal kaynaklardan birisidir. Yeniden üretilme imkanının olmaması ve insanın temel gereksinimlerini karşılayan tarımsal üretimin kaynağı olmasına rağmen, sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz yok edilmektedir. Toprak, sahip olduğu doğal potansiyeli dışında, aynı zamanda, yapay çevreyi yani insan uygarlıklarını da barındırmaktadır.

           Toprağın önemi, toprağın ekonomik ve toplumsal işlevinden kaynaklanmaktadır. Toprak, bir üretim faktörü olarak tarım ve sanayi için göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra, toprağın mekansal yerleşim için de gerekli olması, yerleşim sorunlarının temel konusunu da toprak yapmıştır. İnsanın kente yaptığı her türlü fiziksel müdahale aynı zamanda toprağı ilgilendirmekte, mekansal kullanım kararları bir anlamda toprağın kullanış biçimini de belirlemektedir. Diğer bir deyişle, çeşitli süreçler sonucu üretilen her kentsel işlev, belirli bir kentsel toprağa gereksinim yaratmaktadır.

           Ulaşım - iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte, kentler arası mekansal örgütlenmede dönüşümler yaşanmış, toplumsal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramıştır. Böylece, kentler giderek genişlemeye ve yayılmaya başlamış, çevre yerleşmelere doğru gelişimini devam ettirmiş ve oluşan yeni örgütlenmeye paralel olarak da, bazı kentsel fonksiyonlar metropoliten kentin yerleşim alanı sınırının dışında yer seçmeye başlamıştır. Bunu sonucunda, sürekliliği olmayan, arada kullanılmayan alanların bulunduğu, birbirinden kopuk bir yerleşim örüntüsü oluşmaya başlamış ve kentler bir şekilde saçaklanmaya başlamıştır.

           Kaynaklara bağlı yer seçimi ve buna bağlı büyümelerde kentsel saçaklanmayı zorlamaktadır. Bugün Ömer Gecek havzasının termal turizme açılmak üzere planlaması bunun örneklerinden biridir. Doğal kaynağın varlığı, sonrasında bunun işlenmesi, ekonomik katkısı vb. süreçler, Afyonkarahisar kentinin büyümesini şekillendirmektedir.

           Kentlerden dışa doğru gelişen saçaklanmalar önce yakın çevredeki kırsal yerleşmeler ve tarım alanlarının niteliklerini değiştirir, bu alanları yarı kırsal yarı kentsel çevrelere dönüştürür. Kırsal alanda dağınık şekilde yer seçen kentsel kullanışlar oluşmaya başlar, ancak yine de bu alanlarda kırsal aktiviteler bir süre daha devam eder. Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur. Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır.

Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir.

İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

           İçerisinden karayolu, demiryolu gibi altyapı tesisleri geçirilerek bir kısmının kamulaştırılması, toprağa dayalı sanayilerin hammadde alım yerleri olarak bölünüp küçük parçalara ayrılması gibi nedenlerle bozulmaktadır. Bunun sonucunda, arazi bütünlüğü bozulan ve küçülen tarım alanlarında toprak işleme, bakım gibi bazı faaliyetler yerine getirilememekte, bu durumda üretim azalmakta ve çiftçi de arazisini satarak tarımsal faaliyeti terk etmektedir. Ayrıca, spekülatif amaçlarla arazi alım satımı da, tarımsal açıdan işlenmesi ekonomik olmayan parselleri ortaya çıkarmaktadır.

         Bu nedenle özellikle tarım topraklarının büyüyen saçaklanan parçaları arasında ya da çeperlerinde yer alan tarım alanlarının imara açılmasının engellenmesi yerine kontrollü planlanmasına izin verilmesi daha doğru bir karar olacak ve tarım topraklarının geri dönülemez bir biçimde elden çıkmasının önüne geçilmesi olanaklı olabilecektir.

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

Burada kastedilen kent ve kentsel tarım kavramlarının hayata geçirilmesinin önünün açılmasıdır. Özellikle Muttalip Bağları ve Çakır köy alanlarında 5000 metrekarenin altında ifrazın engellenmesi,  % 5-10 gibi tarımsal amaçlı ya da tek ailenin ikamet edeceği kadar yapılaşmaya olanak verilmesi, geleceğe yönelik spekülasyonlara son verecek düzenlemelerdir.

           Tarım topraklarının korunması konusu, hem dünya hem de ülkemizde hep üzerinde konuşulan, bazı düzenlemelerle gerçekleştirilmeye çalışılan bir sorun olsa da, uygulamada önemli etkinlikler sağlandığını gözlemek güçtür. Kentsel tarım konusu bugün gelişmiş ülkelerde de çok konuşulan ve çözüm olarak tartışılan konuların başında yer almaktadır.

           Kentsel tarımı kırsal alanda yapılan tarımdan ayıran özellik ise, kentsel tarımın kentsel ekonomik ve ekolojik sistem içerisinde yer almasıdır. Dolayısıyla, günümüzün mevcut kentleşme anlayışında kent içerisinde yer almadığını belirttiğimiz tarım kavramı, kentsel tarım yaklaşımı ile birlikte yeniden kentle bütünleşmeye başlamaktadır.

           Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde, günümüzde özellikle gelişmiş ülke kentlerinde önemli yer tutmaya başlayan kentsel tarım aktivitesi, tarımı yeniden kentin vazgeçilmez ayrılmaz parçası haline getirebilir. Böyle bir durumda, kent için akılcı, düzenli gelişme politikaları uygulanıp, yeterli kentsel arsa üretimi de sağlanabilirse, kentsel çeperlerdeki tarım topraklarının korunmasında başarı yakalanabilir.

           Sonuç olarak, bu düşüncelerle Afyonkarahisar kent bütünü imar planı ölçeğinde kentsel gelişme ve tarım alanlarının korunması dengesi bilimsel olarak değerlendirildiğinde;  Kentin yayılan alanları arasında ve plan çeperlerinde bulunan  halihazır harita alanı içinde kalan, kuru mutlak tarım alanlarının kullanım şartları belirlenerek imar planı içine alınması ve imar denetimine alınmasında kamu yararı vardır. Kütahya yolu, İzmir yolu , Ankara Yolu, Konya yolu gibi kentten çıkan karayolları güzergahlarının sağında ve solunda yer alan araziler üzerindeki spekülatif baskılar ve karayolunun kirleticiliği vb. çevresel etkilerde gözetilerek belli bir derinlikteki arazinin imara açılmasında kamu yararı vardır kanısındayım."

           Bu görüşler dikkate alınarak komisyon tarafından kamu yararı kararı alınması için söz konusu pafta ve parseller; Örnekevler Mahallesi 127 pafta 71 ada 35-167-171-173 ve175 Parseller, Deper Köyü 7 pafta 578-582-3961-4825-4826-4827-4828-4829-5189-5190-5191-5192-5193-5194-5195-5196-5197-5198-5199-5200-5201-5202-5203-5204-5205-5206-5207-5208-5209-5210-5211-5212-5213-5214-5215-5216-5217-5218-5219-5220-5375 Parseller, Deper Köyü 8 pafta 586-587-3719-3724-3725-3726-3727-3728-3729-3730-3731-3732-3733-3734-3735-3736-3737-3738-7062-7063 Parseller, Deper Köyü 8/2-1 pafta 580-4424-4425-4426-4427-4665-4666-4667-4668-4669-4670-4671-4672-4673-4674-4675-4676-4677-4678-4679-4680-4681-4682-4683-4684-4685-4686-4687-4688-4689-4690-4691-4692-4693-4694-4695-4696-4697-4698-4945-4946-4947-4948-4949-4950-4951-4952-4953-4954-4955-4956-4957-4958-4959 Parseller, Deper Köyü, 9 Pafta, 600-602-6883-6884-6886-6888-6889-6896-6901-6906-6913-6914 Parseller, Deper Köyü, 11 Pafta, 632-633-3797-3798-3799-3800-3801-3802-3803-3804-3805-3806-3807-3808-3809-3810-3811-3812-3813-3814-3815-3820-3821-3822-3823-3824-3825-3826-6865-6866-6877-6894-6909 Parseller, Deper Köyü 11/1 pafta 3119-3887-3888-3889-3890-3891-3892-3893-3894-3895-3896-3897-3898-3899-3900-3901-3902-3903-3904-3905-3906-3907-3908-3909-3911-3912-3913-3914-3915-3916-3920-3924-3925-3926-3927-3928-3929-3930-3931-3932-3933-3934-6889-6890-6915-6929-6930-6935-6936-6937-6938-6939-6940-6943-6944-6964-6965-6969-6970-6990-6991 Parseller, Deper Köyü 12 Pafta, 6870-6873 Parseller, Çetinkaya Mahallesi 86 pafta 4 ada 1-2-14-22-23-32-33-97-98 parseller, Çetinkaya Mahallesi 86 pafta 5 ada 1-2-3-5-24-26-28-29-32-33-53-54-55-56-59-62-63-66-67-78-89-91-99-100-101-102-103-104-105-106-107-108-109-110-128-129 parseller, Çetinkaya Mahallesi 86 pafta 40 ada 1-6-8-10-15-16-17-18-19-20-21-22-24-29-30-31-32-33-34-272 parseller, Çetinkaya Mahallesi 87 pafta 631 ada 153-168-170-182-185 parsellerde 3194 sayılı İmar Kanununun 8.b. maddesine uygun olarak imar plan değişikliği ve ilave imar planı yapılması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

06

01/11/2011-195

           Belediye Meclisinin 01.11.2011 Tarih ve 570 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz Merkez Hamidiye Mahallesi Muhtalıp Bağlarının olduğu bölgede modern şehircilik ilkelerine uygun olarak, kamu yararının düşünülerek ilave imar planı yapılması isteği incelendi. 

           Hizmet alımı yapmış olduğumuz A Grubu Şehir Plancımızın görüşü şöyledir:

           "Uygarlığın gelişiminden beri, tarımsal alanlarda, doğa yasaları ve insan kullanımı arasında bir denge vardır. Ancak, ortaya çıkan teknolojik değişim, nüfus artışı, yoğunluğu ve kentlerdeki hızlı gelişmeler bu dengeyi bozmuş, bunun sonucunda da, doğal kaynakların hızla tüketilmesi süreci başlamıştır. Toprak da, geçmişten günümüzde değin, en fazla yok edilen doğal kaynaklardan birisidir. Yeniden üretilme imkanının olmaması ve insanın temel gereksinimlerini karşılayan tarımsal üretimin kaynağı olmasına rağmen, sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz yok edilmektedir. Toprak, sahip olduğu doğal potansiyeli dışında, aynı zamanda, yapay çevreyi yani insan uygarlıklarını da barındırmaktadır.

           Toprağın önemi, toprağın ekonomik ve toplumsal işlevinden kaynaklanmaktadır. Toprak, bir üretim faktörü olarak tarım ve sanayi için göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra, toprağın mekansal yerleşim için de gerekli olması, yerleşim sorunlarının temel konusunu da toprak yapmıştır. İnsanın kente yaptığı her türlü fiziksel müdahale aynı zamanda toprağı ilgilendirmekte, mekansal kullanım kararları bir anlamda toprağın kullanış biçimini de belirlemektedir. Diğer bir deyişle, çeşitli süreçler sonucu üretilen her kentsel işlev, belirli bir kentsel toprağa gereksinim yaratmaktadır.

           Ulaşım - iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte, kentler arası mekansal örgütlenmede dönüşümler yaşanmış, toplumsal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramıştır. Böylece, kentler giderek genişlemeye ve yayılmaya başlamış, çevre yerleşmelere doğru gelişimini devam ettirmiş ve oluşan yeni örgütlenmeye paralel olarak da, bazı kentsel fonksiyonlar metropoliten kentin yerleşim alanı sınırının dışında yer seçmeye başlamıştır. Bunu sonucunda, sürekliliği olmayan, arada kullanılmayan alanların bulunduğu, birbirinden kopuk bir yerleşim örüntüsü oluşmaya başlamış ve kentler bir şekilde saçaklanmaya başlamıştır.

           Kaynaklara bağlı yer seçimi ve buna bağlı büyümelerde kentsel saçaklanmayı zorlamaktadır. Bugün Ömer Gecek havzasının termal turizme açılmak üzere planlaması bunun örneklerinden biridir. Doğal kaynağın varlığı, sonrasında bunun işlenmesi, ekonomik katkısı vb. süreçler, Afyonkarahisar kentinin büyümesini şekillendirmektedir.

Kentlerden dışa doğru gelişen saçaklanmalar önce yakın çevredeki kırsal yerleşmeler ve tarım alanlarının niteliklerini değiştirir, bu alanları yarı kırsal yarı kentsel çevrelere dönüştürür.

           Kırsal alanda dağınık şekilde yer seçen kentsel kullanışlar oluşmaya başlar, ancak yine de bu alanlarda kırsal aktiviteler bir süre daha devam eder.

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur. Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır.

           Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir

           İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur. Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır.

           Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir

           İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

           İçerisinden karayolu, demiryolu gibi altyapı tesisleri geçirilerek bir kısmının kamulaştırılması, toprağa dayalı sanayilerin hammadde alım yerleri olarak bölünüp küçük parçalara ayrılması gibi nedenlerle bozulmaktadır. Bunun sonucunda, arazi bütünlüğü bozulan ve küçülen tarım alanlarında toprak işleme, bakım gibi bazı faaliyetler yerine getirilememekte, bu durumda üretim azalmakta ve çiftçi de arazisini satarak tarımsal faaliyeti terk etmektedir. Ayrıca, spekülatif amaçlarla arazi alım satımı da, tarımsal açıdan işlenmesi ekonomik olmayan parselleri ortaya çıkarmaktadır.

        Bu nedenle özellikle tarım topraklarının büyüyen saçaklanan parçaları arasında ya da çeperlerinde yer alan tarım alanlarının imara açılmasının engellenmesi yerine kontrollü planlanmasına izin verilmesi daha doğru bir karar olacak ve tarım topraklarının geri dönülemez bir biçimde elden çıkmasının önüne geçilmesi olanaklı olabilecektir. Burada kastedilen kent ve kentsel tarım kavramlarının hayata geçirilmesinin önünün açılmasıdır. Özellikle Muttalip Bağları ve Çakır köy alanlarında 5000 metrekarenin altında ifrazın engellenmesi,  % 5-10 gibi tarımsal amaçlı ya da tek ailenin ikamet edeceği kadar yapılaşmaya olanak verilmesi, geleceğe yönelik spekülasyonlara son verecek düzenlemelerdir.

           Tarım topraklarının korunması konusu, hem dünya hem de ülkemizde hep üzerinde konuşulan, bazı düzenlemelerle gerçekleştirilmeye çalışılan bir sorun olsa da, uygulamada önemli etkinlikler sağlandığını gözlemek güçtür. Kentsel tarım konusu bugün gelişmiş ülkelerde de çok konuşulan ve çözüm olarak tartışılan konuların başında yer almaktadır.

           Kentsel tarımı kırsal alanda yapılan tarımdan ayıran özellik ise, kentsel tarımın kentsel ekonomik ve ekolojik sistem içerisinde yer almasıdır. Dolayısıyla, günümüzün mevcut kentleşme anlayışında kent içerisinde yer almadığını belirttiğimiz tarım kavramı, kentsel tarım yaklaşımı ile birlikte yeniden kentle bütünleşmeye başlamaktadır.

Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde, günümüzde özellikle gelişmiş ülke kentlerinde önemli yer tutmaya başlayan kentsel tarım aktivitesi, tarımı yeniden kentin vazgeçilmez ayrılmaz parçası haline getirebilir. Böyle bir durumda, kent için akılcı, düzenli gelişme politikaları uygulanıp, yeterli kentsel arsa üretimi de sağlanabilirse, kentsel çeperlerdeki tarım topraklarının korunmasında başarı yakalanabilir.

           Sonuç olarak, bu düşüncelerle Afyonkarahisar kent bütünü imar planı ölçeğinde kentsel gelişme ve tarım alanlarının korunması dengesi bilimsel olarak değerlendirildiğinde;  Kentin yayılan alanları arasında ve plan çeperlerinde bulunan  halihazır harita alanı içinde kalan, kuru mutlak tarım alanlarının kullanım şartları belirlenerek imar planı içine alınması ve imar denetimine alınmasında kamu yararı vardır.

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/11/2011 TARİHLİ VE 190-195  SAYILI RAPORLARI

Sıra No

Belediye Bayındırlık  ve

 İmar Komisyonu Raporunun Tarih ve  Sayısı

 

Kararın Özeti

 

 

Kütahya yolu, İzmir yolu , Ankara Yolu, Konya yolu gibi kentten çıkan karayolları güzergahlarının sağında ve solunda yer alan araziler üzerindeki spekülatif baskılar ve karayolunun kirleticiliği vb. çevresel etkilerde gözetilerek belli bir derinlikteki arazinin imara açılmasında kamu yararı vardır kanısındayım."

           Bu görüşler dikkate alınarak komisyon tarafından kamu yararı kararı alınması için söz konusu pafta ve parseller; Ahırsuyu Mevkii 1 pafta 1-2-3-4-5-6-8-9-87-88 parseller,Ahırsuyu  Mevkii 3 pafta 288 ada 23 parsel, Hamidiye Mahallesi 143 pafta 314 ada 1-2-3 parseller,Hamidiye Mahallesi 145 pafta 24 ada 15-16-17-18-22 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 35 ada 7-8-9-10-11-12-13 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 274 ada 1-2-3-4-5 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 290 ada 37-38 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 291 ada 1-2 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 306 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 307 ada 3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-20-21-22-24-26-27-28 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 310 ada 1-2-3-13-14-15-16-18 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 770 ada 1-2-3 parseller, Hamidiye Mahallesi 145 pafta 771 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 24 ada 2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-19-20-21 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 35 ada 1-2-3-4-6-14-16 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 51 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-12-27-48-49-50-51 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 286 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15 parseller Hamidiye Mahallesi 146 pafta 287 ada 1-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30-31-32-33-34-35-36-37-38-39-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54-55-56-57-58-60-61-62-63-64 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 288 ada 2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 290 ada 1-2-3-4-5-6-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-1819-20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30-31-32-33-34-35-36-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-52-53-54-55-56-57-59-60-61-62 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 308 ada 1-2-3-4-5 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 309 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13 parseller Hamidiye Mahallesi 146 pafta 310 ada 4-5-6-7-8-9-10-11-12-17 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 311 ada 3-4-5-6-7-8-9-10-11-13-14-15-16-17-18-19-21 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 312 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 314 ada 4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-21-42 parseller, Hamidiye Mahallesi 146 pafta 315 ada 2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21 parseller, Hamidiye Mahallesi 147 pafta 51 ada 10-11-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-26-52-59-60-79-80 parseller olup 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesine uygun olarak ilave imar planı yapılması komisyonumuzca kabul edilmiştir.