01.08.2012 Tarihli Bayındırlık ve İmar Komisyon Raporları

 

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/08/2012 TARİHLİ VE 081-083 ARASI RAPORLARI

S.N

Bayındırlık  ve İmar Komisyonu Raporunun

Tarih ve Sayısı

 

Kararın Özeti

 

1

01/08/2012-81

            Belediye Meclisinin 01.08.2012 tarih ve 307 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen, Belediyemizin Mahallelerinin 5393 sayılı Belediye Kanununun 3.maddesi gereğince birleştirerek ve sınırlarının yeniden düzenlemesi hususundaki isteği incelendi.

Afyonkarahisar Belediyesi 81 adet mahalleden oluşmaktadır. Bu mahalleler alan büyüklükleri ve nüfus büyüklüklerine göre farklılıklar oluşturmakta ve çok küçük mahalleler bulunmaktadır. Toplam nüfus ve alan dikkate alındığında çevremizdeki nüfusu bize yakın illerle karşılaştığımızda bu sayının oldukça fazla olduğu görülmektedir.

Kent bütününde Belediyenin yapacağı alt yapı çalışmaları, yol, su, kanalizasyon, park, oyun alanı, itfaiye, zabıta hizmetleri, emniyet müdürlüğü çalışmaları, posta, kargo, taşımacılık hizmetleri gibi birçok alanda kullanılan mahalle büyüklüklerinin rasyonel olmasının kamusal ve ekonomik yararları vardır. Mahalle sayılarındaki fazlalık ve buna karşın alanlarının ve nüfusunun küçük olması özel ve kamu hizmetlerinin verimliliğinin azalmasına neden olmaktadır. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt (ADNK) sistemi ile eskiden muhtarlıkların yüklendikleri iş yükü de oldukça azalmıştır. Artık adres beyanı, ikametgâh ilmühaberi, nüfus kayıt sureti gibi birçok işlem için muhtarlıklara gitme gereği kalmamıştır.

Belediyemizin 81 adet mahallesinin 42 âdeti birleştirilerek 9 adet mahalleye dönüşmekte ve toplamda 48 adet mahalle oluşmaktadır. Birleşen mahalleler ise nüfus olarak en büyük mahallenin ismi altında toplanmaktadır. Birleşen mahallelerin nüfusu toplam belediyemiz nüfusunun %11 sini oluşturmaktadır.

5393 sayılı Belediye Kanununun 9. maddesi gereğince "Belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, bölünmesi, adlarının ve sınırlarının tespiti ve değiştirilmesi Belediye Meclisinin Kararı ve Kaymakamın görüşü üzerine Valinin onayı ile olur" denilmektedir.

Birleştirilerek 42 (Karaman Mahallesi parçası ile birlikte) adet mahalleden 9 adete düşürülmesi öngörülen mahalleler aşağıda listelenmiştir.

1-Sümer, Aksaraylı, Hacı Nasuh, Metli ve Gökçe Mahalleleri birleşerek "SÜMER" Mahallesi,

2-Fakıpaşa, Bademli, Hacı Yahya, Barbaros, Hacı Mustafa, Nakilci, Hacı Abdurrahman, Mahalleleri birleşerek "FAKIPAŞA" Mahallesi,

3-Akmescit, Mevlana, Yenicamii, Hacı Aftal, Sinanpaşa Mahalleleri birleşerek "AKMESCİT" Mahallesi,

4-Tacı Ahmet, Yukarıpazar, Kale, Kubeli, Cami Kebir Mahalleleri birleşerek "TACI AHMET" Mahallesi,

5-Taşpınar, Bedrik, Doğancı, Karakatip Mahalleleri birleşerek "TAŞPINAR" Mahallesi,

6-Olucak, Çavuşbaş, Çavuşoğlu Mahalleleri birleşerek "OLUCAK" Mahallesi,

7-Kasımpaşa, Hacı Cafer Mahalleleri birleşerek "KASIMPAŞA" Mahallesi,

             8-Dairecep, Hacı Nuh, Hacı Eyüp, Hacı Alioğlu, Karamanoğlu, Gündoğmuş Mahalleleri birleşerek "DAİRECEP" Mahallesi.

             9-Burmalı, Hisaraltı, Umurbey, Karaman parçası (Milli Egemenlik Caddesi, Millet Caddesi ve Tuz Pazarı Caddesi üçgeni içinde kalan) Hacı Mahmut, Efecik Mahalleleri birleşerek "BURMALI" Mahallesi,

2

01/08/2012-82

Belediye Meclisinin 01.08.2012 Tarih ve 299 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz Merkez Erenler (Kumartaş) Köyü için hazırlanan uygulama imar planları Belediye Meclisinin 07.06.2012 Tarih ve 248 sayılı kararı ile askıya çıkarılmış olup 30 gün askı süresinde 1 adet itiraz dilekçesi incelenmiştir.

            Yapılan itiraz yapılan planlamanın bütünlüğünü etkileyecek nitelikte olup, planlama ilkeleri içerisinde bulunan sosyal ve teknik donatıyı ve özellikle ulaşım planlamasını olumsuz etkileyecek niteliktedir.

            Belirtilen gerekçelerden dolayı itirazın reddine, imar planının çizildiği şekilde uygulanmasına ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uygulanarak bu tip itirazların sonlandırılması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

            Durum Meclisimize arz olunur.

 

 

 

 

 

AFYONKARAHİSAR  BELEDİYESİ BAYINDIRLIK VE İMAR KOMİSYONUNUN 01/08/2012 TARİHLİ VE 081-083 ARASI RAPORLARI

S.N

Bayındırlık  ve İmar Komisyonu Raporunun

Tarih ve Sayısı

 

Kararın Özeti

 

3

01/08/2012-83

           Belediye Meclisinin 01.08.2012 Tarih ve 298 sayılı kararı ile komisyonumuza havale edilen İlimiz İzmir - Konya çevre yolunun geçtiği kısımlarda modern şehircilik ilkelerine uygun olarak kamu yararı düşünülerek imar plan değişikliği ve ilave imar yapılması isteği incelendi.

           Belediyemiz sorumluluk bölgesi içerisindeki çevre yolu etrafındaki mevcut imar planları 1988'de tanzim edilmiş, etaplar halinde ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmiş ancak yapılan düzenlemelerin günübirlik çözüm olması nedeni ile aradan zaman geçince günün ihtiyaçlarına cevap vermediği görülmüştür.

           Bu konuda hizmet alımı yapmış olduğumuz A Grubu Şehir Plancımızın görüşü:

           "Uygarlığın gelişiminden beri, tarımsal alanlarda, doğa yasaları ve insan kullanımı arasında bir denge vardır. Ancak, ortaya çıkan teknolojik değişim, nüfus artışı, yoğunluğu ve kentlerdeki hızlı gelişmeler bu dengeyi bozmuş, bunun sonucunda da, doğal kaynakların hızla tüketilmesi süreci başlamıştır. Toprak da, geçmişten günümüzde değin, en fazla yok edilen doğal kaynaklardan birisidir. Yeniden üretilme imkanının olmaması ve insanın temel gereksinimlerini karşılayan tarımsal üretimin kaynağı olmasına rağmen, sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz yok edilmektedir. Toprak, sahip olduğu doğal potansiyeli dışında, aynı zamanda, yapay çevreyi yani insan uygarlıklarını da barındırmaktadır.

           Toprağın önemi, toprağın ekonomik ve toplumsal işlevinden kaynaklanmaktadır. Toprak, bir üretim faktörü olarak tarım ve sanayi için göz ardı edilemez bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra, toprağın mekansal yerleşim için de gerekli olması, yerleşim sorunlarının temel konusunu da toprak yapmıştır. İnsanın kente yaptığı her türlü fiziksel müdahale aynı zamanda toprağı ilgilendirmekte, mekansal kullanım kararları bir anlamda toprağın kullanış biçimini de belirlemektedir. Diğer bir deyişle, çeşitli süreçler sonucu üretilen her kentsel işlev, belirli bir kentsel toprağa gereksinim yaratmaktadır.

           Ulaşım - iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte, kentler arası mekansal örgütlenmede dönüşümler yaşanmış, toplumsal ve ekonomik ilişkiler değişime uğramıştır. Böylece, kentler giderek genişlemeye ve yayılmaya başlamış, çevre yerleşmelere doğru gelişimini devam ettirmiş ve oluşan yeni örgütlenmeye paralel olarak da, bazı kentsel fonksiyonlar metropoliten kentin yerleşim alanı sınırının dışında yer seçmeye başlamıştır. Bunu sonucunda, sürekliliği olmayan, arada kullanılmayan alanların bulunduğu, birbirinden kopuk bir yerleşim örüntüsü oluşmaya başlamış ve kentler bir şekilde saçaklanmaya başlamıştır.

           Kaynaklara bağlı yer seçimi ve buna bağlı büyümelerde kentsel saçaklanmayı zorlamaktadır. Bugün Ömer Gecek havzasının termal turizme açılmak üzere planlaması bunun örneklerinden biridir. Doğal kaynağın varlığı, sonrasında bunun işlenmesi, ekonomik katkısı vb. süreçler, Afyonkarahisar kentinin büyümesini şekillendirmektedir.

           Kentlerden dışa doğru gelişen saçaklanmalar önce yakın çevredeki kırsal yerleşmeler ve tarım alanlarının niteliklerini değiştirir, bu alanları yarı kırsal yarı kentsel çevrelere dönüştürür.

Kırsal alanda dağınık şekilde yer seçen kentsel kullanışlar oluşmaya başlar, ancak yine de bu alanlarda kırsal aktiviteler bir süre daha devam eder. Yayılma alanı içerisinde kalan tarım arazileri giderek değerini kaybeder, parçalanır ve yok olur. Parçalanan arazi fiyatları spekülasyonla yükselir, tarımsal kullanım önemini giderek kaybeder, tarımsal alanlar arsa piyasası içinde el değiştirmeye veya sahiplerince bekletilmeye başlar.  

           Bugün Muttalip bağları, Çakırköy gibi Afyonkarahisar belediye sınırını oluşturan bölgelerde buna benzer gelişme eğilimleri yoğunlaşmış bulunmaktadır.

Bunun sonucunda kentimiz, plansız ve kontrolsüz gelişmelere sahne olmakta, çevresindeki tarım alanlarına doğru yayılmaya başlamakta ve kent çevresindeki bağ, bahçe ve tarım arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmektedir.

           Kırsal alandaki toprak varlığı (verimlilik durumuna bakılmaksızın) kentsel gelişme alanlarının dışında, kent yaşamından bunalanların ikinci konut talepleri, kente yer bulamayan küçük imalat ve sanayi siteleri, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının ihtiyacı olan büyük alanlar için serbest yayılma alanı olarak görülmekte, bunun sonucunda da geri dönülemez bir şekilde kaybedilmektedir

           İnsanın temel gereksinmelerinden birisi barınmadır. Bu nedenle kentli için 'arsa ve konut' temini, sağlıklı kentleşme süreci ile birlikte ele alınarak çözümlenmesi gereken sorunların en başta olanıdır. Sağlıklı ve düzenli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, kentsel gelişimin bir plan dahilinde sağlanması, idarelerce uygulanacak arsa politikaları ile kentlinin ihtiyaç duyduğu düzenli konut alanlarının temin edilmesi gereklidir. Ancak, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme süreci ve nüfus hareketleri, bunu neredeyse imkânsız kılmakta, altyapı olanaklarının çok ilerisinde nüfus akını ile karşı karşıya kalan kentlerde, düzenli arsa ve konut üretimini sağlamak güçleşmektedir. Bu süreçte, kentler bir yandan hızlı ve denetimsiz gelişme gösterirken, bir yandan da artan nüfus ve buna bağlı kullanımlar için gerekli arazi ihtiyacı, toprak talebi hızla artmaktadır.

           İçerisinden karayolu, demiryolu gibi altyapı tesisleri geçirilerek bir kısmının kamulaştırılması, toprağa dayalı sanayilerin hammadde alım yerleri olarak bölünüp küçük parçalara ayrılması gibi nedenlerle bozulmaktadır. Bunun sonucunda, arazi bütünlüğü bozulan ve küçülen tarım alanlarında toprak işleme, bakım gibi bazı faaliyetler yerine getirilememekte, bu durumda üretim azalmakta ve çiftçi de arazisini satarak tarımsal faaliyeti terk etmektedir. Ayrıca, spekülatif amaçlarla arazi alım satımı da, tarımsal açıdan işlenmesi ekonomik olmayan parselleri ortaya çıkarmaktadır." Şeklindedir.

           Yaşanan mevcut durum, oluşturduğu olumsuzlukların giderilmesi ve oluşan ihtiyaçların karşılanması, geleceğin daha iyi şartlarda yaşanılabilir hale getirilmesi için hazırlanan ilave ve revizyon imar planlarının planlama ilkeleri doğrultusunda (sosyal ve teknik altyapı) yapıldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının uyumlu olduğu çizim tekniğinin dikkate alınarak imar plan çizimi yapıldığı görülmüştür.

           Belirtilen gerekçelerden dolayı hazırlanan imar planlarının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesine göre onanması komisyonumuzca kabul edilmiştir.

           Durum Meclisimize arz olunur.